Çalışma Saatleri Hafta İçi (09.00 ile 21.00)
Bizi Arayın 0534 033 93 70

Depresyon

Depresyon sürekli üzüntü içinde olma ve ilgi kaybı ile karakterize bir duygu durum bozukluğudur. Majör depresif bozukluk ya da klinik depresyon olarak da bilinmektedir. Ülkemizde depresyonun anlamı halk dilinde anlık üzüntülerde, geçici bunalımlı anlarda kullanılmaktadır. Hâlbuki depresyon bunlardan çok daha fazlasıdır. Basit bir problem değildir. 1 günde, 1 haftada çözülemez ya da depresif birey bu kadar kolay toparlanamaz. Ciddi bir tedavi süreci gerektiren duygu durum bozukluğudur. Depresyonun görülme oranı erkeklere oranla kadınlarda daha fazladır. Çocukluk çağı olmak üzere yaşamın her döneminde görülür. En sık ise 24-40 yaş aralığında yaşanmaktadır.

Depresif birey zevk veren durumlardan artık keyif alamamaya başlar. Hayatın yaşamaya değer olmadığına dair düşünceleri vardır. Evdeki, işteki genel olarak hayattaki sorumluluklarını yerine getiremeyecek hale gelir. Kişi böyle olmayı kendi seçmez bu ruhsal bir durumdur. Bu sebepten çevresindeki insanların ve ailesinin bunun farkında olarak ona yaklaşması gerekir.

Depresyon Belirtileri

Her insan zaman zaman duygusal dalgalanmalar yaşar. Kendini üzgün, çaresiz hissettiği anlar olur. Bunlar hayatın doğal akışında gerçekleşen normal durumlardır. Ancak depresyon ciddi bir durumdur.

Başlıca belirtiler:

  • Sürekli üzgün hissetme, sebepsiz yere ağlama, umutsuzluk duygusu
  • Halsizlik, sürekli yorgun hissetme
  • Değersizlik duygusu, kendini sürekli suçlu hissetme
  • Günlük işlerini yapamama, sorumluluklarını yerine getirememe
  • Eskiden zevk aldığı şeylerden artık zevk alamama
  • Ani kilo kaybı ya da kilo alımı (bozukluğun iştahtaki etkisine göre)
  • Ani öfke patlamaları
  • Yalnızlık ve çekimserlik duyguları
  • Odaklanma ve düşünme de sorun yaşama, düşüncelerin genellikle karamsar olması
  • Uykuya meyil ya da tam tersi uykuya dalma sorunları
  • Ağır depresif durumlarda intihar düşüncesi, planı olabilir. Hatta bu konuda girişimde bulunmuşta olabilir.

Depresyonun oluşmasının nedenleri günümüzde hala tam olarak bilinmemektedir. Beyindeki kimyasal yapıdaki dengesizlik depresyonu oluşturur. Yapılan araştırmalar genetik faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir. Bunun dışında travmatik olaylar, düşük benlik saygısı, diğer psikolojik rahatsızlıklarda depresyonun oluşmasında etkili olabilir. Depresyon yineleyici bir hastalıktır. Aile öyküsünde depresyonun bulunması ve daha önce geçirmiş olmak tekrarlama riskini arttırmaktadır.

Depresyon Çeşitleri

Majör Depresif Bozukluk (Klinik Depresyon): Genel olarak baştan beri anlattığımız tür. En yoğun halidir. Kişiler yoğun üzüntü, mutsuzluk yaşarlar. Tedavisiz bir iyileşme pek mümkün değildir ve tedaviye başlanılmalıdır.

Doğum Sonrası Depresyonu: Hamilelik süreci ve doğum sonrası bir ayı kapsayan dönemde (lohusalık) yaşanan türdür.

Psikotik Özellikli Depresif Bozukluk: Halüsinasyon ve sanrılarla seyreden bir türdür.

Katatonik Özellikli Depresif Bozukluk: Psikomotor davranışlarda şiddetli bir bozukluk görülür.

Atipik Özellikli Depresif Bozukluk: Kişilerde ani ruh hali değişiklikleriyle beraber iştahta gözle görülür bir artış, ani kilo alımı, yoğun uyku, kol ve bacaklarda ağırlık hissi, reddedilme ve eleştirilme korkusu en sık görülen belirtilerdir.

Melankolik Özellikli Depresif Bozukluk: Depresif birey yaşamda aktif değildir ve yeni aktivitelere katılmakta güçlük çeker. Bu belirti ve tanımlardan da anlaşılacağı gibi melankolik depresyon, kişinin gücünü azaltan ve tedavi edilmediği takdirde kişiyi intihara sürükleme potansiyeline sahip ağır bir depresyon türüdür.

Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu: Mevsimsel değişikliklerin kişinin ruhsal durumunu, enerji düzeyini, uyku süresini, iştahını, yeme alışkanlıklarını ve sosyal yaşamını normale göre ne derece etkilediği olarak tanımlanabilir.

Distimik Bozukluk (Kronik): Belirtileri majör bozukluğa göre daha hafif olsa da en az 2 yıl devam ettiği için bireylerin hayatını olumsuz etkiler.

Depresyon Tedavisi İstanbul

Depresyon psikoterapi yöntemleriyle tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Ancak bazı ağır durumlarda psikoterapi yeterli gelmeyebilir. Bu durumda daha etkili sonuç almak için ilaç tedavisi, antidepresan kullanarak psikoterapi ile birlikte süreç devam eder. Bilişsel davranışçı terapi depresyonun tedavisinde çok işlevsel bir yaklaşımdır. Depresyona neden olan durumlar bulunur ve bunlar üzerinden seanslar yürütülür. Kişiye zarar veren düşünce yapısı, kalıp yargılar değiştirilerek yerine sağlıklı ve olumlu duygu düşünceler konulur. Tedavi edilmediğinde ise daha da kötüleşebilir. Birey hayattan kısmen kopabilir ve kendini eve hapsedebilir. Tedaviyi reddetmek ya da bu bozukluğu kabul etmemek sadece durumu ağırlaştırır. Depresyon kişinin kendi başına halledebileceği bir durum değildir. Uzman desteği alarak yaşanılan duruma bir an önce müdahale edilmelidir. İstanbul bölgesinde depresyon üzerine çalışan deneyimli psikoterapistlerimiz çıkacağınız yolda size destek olmayı bekliyor. Bazen yalnız yürümek fayda sağlamaz, yaşadığınız hayatı güzelleştirmek için zaman kaybetmeyin.

Hemen Ara