Travma ile İlişkili Bozukluklar
Travma ile ilişkili bozukluklar bireyin ruhsal durumu ve kişiliği üstünde izler bırakan yaşantılar sonucu oluşur. Travma, doğal afetler (deprem, yangın sel), savaşlar, cinsel taciz, taciz durumları, işkenceler, kazalar, beklenmedik kayıp ve ciddi hastalıklara yakalanma durumlarında ortaya çıkar. İnsan hayatı boyunca pek çok üzücü olayla karşılaşır. Bunlar kişiyi çok fazla etkileyebilir. Ancak birey zamanla normal yaşantısına döner. Bu yüzden her yaşadığımız olaya travma diyemeyiz. Kişiyi çaresizlik içerisinde bırakan bu durum kişinin hayatını etkilemeye devam ederse, işlevselliği azalırsa ve yaşadıklarıyla baş edemez hale gelirse ruhsal travma yaşıyor demektir. Bu noktada artık müdahale gerekmektedir.
Travmanın şiddeti, yaşanma biçimi bireyde çeşitli bozuklukların yaşanmasına neden olabilir. Aynı şekilde var olan rahatsızlıkların şiddetlenmesi konusunda da etkili olabilir.
Travma ile İlişkili Bozukluklar Nelerdir?
Tepkisel Bağlanma Bozukluğu
Doğum öncesindeki dönemden başlayarak bebek ve anne ilişkisi çok önemlidir. Sağlıklı bir şekilde kurulan bağ çocuğun hem fiziksel hem ruhsal gelişimini destekler. Eğer anne bebek ilişkisi düzenli ve tutarlı değilse bağlanma bozuklukları ortaya çıkabilir. Tepkisel bağlanma bozukluğunda çocuk zorlandığında rahatlatılma arayışında bulunmaz ya da bu duruma çok seyrek tepki verebilir.
Sınırsız Toplumsal Katılım Bozukluğu
Bu durumda çocuk tanımadığı insanlarla çok rahat bir şekilde iletişim kurar ve onlara karşı yabancılık duygusu geliştirmez, yadırgamaz. Çocuklar başkalarıyla etkileşime geçmeye oldukça heveslidir. Tanıdık olmayan biriyle gitme konusunda tereddüt etmez.
2 bozuklukta bağlanma ile ilgili çocuklarda görülen patolojik durumlardan oluşur ve travmatik yaşantılar geliştirir.
Akut Stres Bozukluğu
Travmatik bir stres durumuyla karşılaştıktan sonra ortaya çıkar. Aşırı örseleyici stres durumu yaşandıktan sonra 1 ay süre içinde anksiyete, çözülme gibi belirtilerin görülmesidir. Bu belirtiler en az 2 gün en fazla 30 gün sürer. Örseleyici olay kişinin gözünün önüne gelir, rüyalar ile o anı tekrar tekrar yaşar. Bu belirtiler 1 ayı geçerse akut stres bozukluğu olmaktan çıkarak travma sonrası stres bozukluğu tanısına dönüşür.
Uyum Bozukluğu
Stresle başa çıkmak için uyum göstermeye çalışırız. Zorlayıcı durum ya da yaşam değişikliği gibi olaylarda kişi beklenenden ve normalden daha büyük şekilde sorun yaşayabilir. Depresif duygu durumları baskındır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu travmatik durumları yaşadıktan sonra bir aydan uzun süren ve belirli semptomlarla kendini gösteren bir bozukluktur. Önemli ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Belirtilerine bakacak olursak:
- Travmatik Olayın Yineleyici, İstemsiz Gelen, Sıkıntı Veren Anıların Tekrar Canlanması
- Travmatik Olayla İlişkili, Yineleyici Sıkıntı Veren Rüyalar Görme
- Kişinin Travmatik Olay Yeniden Oluyormuş Gibi Hissettiği ya da Davrandığı Çözülme (disossiyasyon) Tepkileri
- Travmatik Olayı Simgeleyen ya da Çağrıştıran Uyaranlarla Karşılaşınca Yoğun, Uzun Süreli Bir Ruhsal Sıkıntı Yaşama, Fizyolojik Tepkiler Gösterme
- Travmatik Olayla İlgili ya da Yakından İlişkili Düşünceler, Duygulardan, İnsanlardan ve Nesnelerden Kaçınma
- Travmatik Olayın Önemli Bir Yönünü Anımsayamama
- Sürekli Olumsuz Duygu Durumu İçinde Olma
- Başkalarından Kopma ya da Başkalarına Yabancılaşma Duyguları
- Kızgın Davranışlar ve Öfke Patlamaları
- Her An Tetikte Olma, Abartılı İrkilme Tepkisi Gösterme
- Odaklanma Güçlük Yaşama
- Uyku Bozuklukları Yaşama
Travma ile İlişkili Bozukluklar Tedavisi İstanbul
Travmalarda bu sürecin atlatılamaması kişide büyük sorunlar yaratacak niteliktedir. Tedavi kişinin yaşadığı olayın olumsuz etkilerini azaltır, yaşamına kaldığı yerden mutlu bir şekilde dönmesini sağlar. Kişinin baş etme becerileri güçlendirilir. Kişiler stresle baş etmeye yönelik beceriler geliştirir. İstanbul bölgesinde alanında yetkin eğitimlerini tamamlamış psikoterapistlerimiz travma ile ilişkili bozukluklar üzerine hizmet vermektedir. ‘’Beklemek çözüm getirmez. Yaşam kalitenizi arttırmak, sosyal, aile yaşamınızdaki işlevselliğinizi geri kazanmak, psikolojik sağlamlığınızı korumak için profesyonel bir yardım almaktan çekinmeyin. Harekete geçin. Zamanınız ve hayatınızı daha fazla ertelemeyin.’’